Çocuk ve Gençlerin İklim Değişikliği Algısı

İklim değişikliğinin gelecek nesiller üzerindeki etkisi çok geniş ölçeklidir. Buna rağmen iklim değişikliği algısını araştıran akademik literatür çoğunlukla yetişkinler veya genç yetişkinlerle ilgilidir. Çocuklar ve ergenler üzerine odaklanan çalışmalar kısmen daha azdır. Bu eksikliği gidermek adına Katharine Lee ve arkadaşları (2020) tarafından 8-19 yaş arası çocuk ve gençler için bir analiz yapılmıştır. Derleme niteliğindeki makalede eğilimleri ve tutarsızlıkları, potansiyel bilgi boşluklarını ve gelecekteki araştırmalara yönelik yönergeleri belirlemek için yaş gruplarının iklim değişikliği algıları ve anlamlandırma biçimleri ilgili literatür sentezlenmiştir. 1993-2018 yılları arasında yazılmış ve farklı araştırma yöntemleri kullanan toplamda 51 araştırma gelişim psikolojisindeki kavram ve teoriler bağlamında incelenmiştir.  Araştırmanın sonuçlarını daha iyi anlaşılması adına 9 maddede topladık.

Buna göre:

  • İklim değişikliği meselesi denilince ozon tabakasının akla gelmesi eğiliminin 1993-2018 yılları arasında zamanla azaldığı gözlenmiştir.
  • 8-19 yaş arası çocuklar, iklim değişikliğinin nedenleri, etkileri ve çözümleri hakkında (sanayiden kaynaklı emisyonlar, artan sıcaklıklar ve atmosferdeki karbondioksitin azaltılması gibi) genellikle yüksek derecede doğru bilgiye sahiplerdir. Fakat genellikle fikir karmaşası durumu hakim olup bazı kavramların yanlış anlaşıldığı tespit edilmiştir.
  • Çocuk ve gençlerin açıklamalarında iklim değişikliğinin nedenlerinden ziyade daha çok etkileri ve çözüm önerileri hakkında doğru bilgiye sahip oldukları görülmüştür. Aynı zamanda 8-19 yaş grubu iklim değişikliği ile ilgili ekonomik, jeopolitik ve altyapısal hususlar hakkında daha düşük bir farkındalığa sahiptir.
  • Yanılgıların genellikle ozon tabakası ve iklim değişikliği arasındaki ilişki üzerine olduğu belirlenmiştir. Bu durum çocukların herhangi bir karmaşık bilimsel konuyu ele alırken yetişkinler tarafından kendilerine verilen bilgilere güvenmelerinden kaynaklanabilir. Dolayısıyla çocukların kavramları doğru olmayan açıklamalarla ilişkilendirmeleri muhtemelen çevrelerinden aldıkları yanlış bilgileri yansıtmaktadır. Diğer bir sebebi de yanlış bilginin verildiği kitaplar veya sosyal medya olabilir. Ayrıca bilmeliyiz ki çocuklar karmaşık bilgileri işleme ve aldıkları bilgilerin güvenilirliğini değerlendirme yeteneği bakımından ergenlere ve yetişkinlere kıyasla daha savunmasızdır. Her geçen gün sosyal medyada bilgi kirliliğinin arttığı ve internetin kullanımının giderek yaygınlaştığı dikkate alındığında yanlış anlama ve anlamlandırmalara karşı doğru bilgi kaynaklarına ulaşma mekanizmalarını geliştirmek önemli bir savunma mekanizması oluşturacaktır.
  • Bilimsel olarak doğru bilgiye sahip olma düzeyi yaşla birlikte artış göstermiştir. Fakat harekete geçme düzeyi ile bilgi düzeyi arasında çok karmaşık bir ilişki olduğu belirlenmiştir. Ayrıca tüm yaş aralığında iklim değişikliği ile ilgili kavramlar hakkında yanılgıların ortaya çıktığı tespit edilmiştir.
  • Kavram yanılgılarının doğru bilgi ile değiştirilmesine karşı olan direnç yaşla birlikte artış göstermektedir. Bu bağlamda mevcut zihinsel model üzerinde bilginin yeniden yazılması sürecinin esnekliği yaş arttıkça azalmaktadır. Dahası çocukların erken yaşlarda küresel ısınma hakkında yanlış bilgilerle donatılması ve kavramsal ön yargıların gelişmesi daha sonraki süreçte iklim değişikliği modellerini anlamaları önünde bir engel teşkil etmektedir. Bu nedenle iklim değişikliği hakkındaki yaygın kavram yanılgılarını eğitimin başlarında tespit etmek ve doğrudan ele almak gerekmektedir.
  • Küçük çocukların ergenlere kıyasla çevresel kaygı düzeylerinin daha yüksek ve harekete geçmeye daha istekli olma eğiliminde oldukları tespit edilmiştir. Böylece çevresel kaygı, tutum ve davranış ile yaş arasında bir bağlantı kurulmuştur. Ergenlik çağında gençlerin hazcı bir dönemden geçmesi bu düşüklüğün bir nedeni olabilir.
  • Gelir artıkça birtakım çevre yanlısı davranışlarda (geri dönüşüm gibi) olumlu yönde bir ivme meydana gelirken bir taraftan da birden fazla arabaya sahip olmak gibi durumlar sonucunda çevre dostu olmayan davranışların gerçekleştirilebileceği görülmüştür. Gelişmiş ülkelerde de çevreci davranışların ortaya çıkma serüveni büyük oranda kültürel farklılıklarla ilişkilendirilmektedir.
  • Amerika Birleşik Devletleri, Birleşik Krallık ve Avustralya gibi gelişmiş ülkelerde yaşayan çocuklarda ve gençlerde iklim değişikliğine inanma ve kaygı düzeyi ile harekete geçme isteğinin diğer ülkelere kıyasla daha düşük olduğu görülmüştür. Singapur gibi daha kolektivist ülkelerin çocuklarında, Avustralya gibi daha bireyci ülkelerdeki çocuklara kıyasla “daha ​​iyisi için” düşünmeye daha yatkın ve harekete geçmeye daha yüksek düzeyde istekli oldukları tespit edilmiştir. Hatta aynı ülke içinde bile, daha toplulukçu bir dünya görüşüne sahip kitlede yetişen çocukların daha bireysel bir dünya görüşüne sahip toplumda yetişen çocuklara göre iklim değişikliğine yönelik duyarlılığın daha yüksek olduğu kesimi oluşturmaktadır.

Kaynak: Lee, K., Gjersoe, N., O’Neill, S., Barnett, J. (2020). Youth perceptions of climate change: A narrative synthesis. Wire’s Climate Change. Wiley Interdisciplinary Reviews.

Makalenin tamamına ulaşmak için WIREs Climate Change – 2020 – Lee – Youth perceptions of climate change A narrative synthesis.